26 Mart 2010 Cuma
Trakya Derbisi
İstanbul'da bir başka derbide olacağımız için. Bu maç yokuz. Bizden giden olursa bi şekilde yazarız.
28 Mart Pazar
Saat:13.30
25 Mart 2010 Perşembe
22 Mart 2010 Pazartesi
Nurlar İçinde Yat...
17 Mart 2010 Çarşamba
ROAD TO WORLD CUP
Efendim, 10 Ekim 2009 haftasonuna denk gelirken New York'ta cok cok az sayida kalan arkadaslarimla Kylie Minoque ve Lenny Kravitz konserlerine bilet almistik, Lenny Kravitz konseri oncesinde birazda erken gittigimizden ve cok los cok salas bir ortamda sklmaya baslamisken bu zenci kardeslerimiz sahneye firlamisti. Benim icin Lenny oncesi bitse de gitseleri temsil eden bu vatandaslarin bu sarkisini ilk defa orda duymustum ve bir daha duyacagimi hic dusunmuyordum. Hani afrika'li olmalari tabii ki etkilidir dunya kupasina soundtrack olmalarinda ama benim icin cok sasirtici bir tesaduf oldu. Dinleyin efendim, daha cok duyacagiz nasilsa onumuzdeki yaz....
11 Mart 2010 Perşembe
Star'ın Maç Yayınlama(ma) Sorunsalı
Şimdi hani bu Star denen kanal haftada 4maç varken 1ini veriyor ya. Haftaya ikinci tur maçları bitince ne olacak? Çeyrek finaller geldiğinde haftada iki maç olacak. Siz birini mi vericeksiniz? Hadi onu da anladım diyeyim. Yarı final geldiğinde napıcaksınız? Ortada 2yarı final maçı varken 1tanesi ile mi yetinicez?
Oldu olucak finali de Papatyam'dan sonra yayınlayın.
9 Mart 2010 Salı
7 Mart 2010 Pazar
Yazık
Hem takım sahada bir bok oynamasın. Takımı adına daha golü ilk yarıda atıp öne geçirmesi gereken adam beraberliği yakalayınca tribüne sus işareti yapsın. Sonra sen kalk tribünden insanların peşine adam tak. Yok öyle bişey başkan! Ayıptır günahtır. Ben ailemi yolcu ederken bile maça nasıl yetişirim diye düşündüm. Ama maçı benimle beraber seyreden Göztepeli kardeşim gelip bana abi neye canın sıkıldı diye soruyor.
Size canım sıkılıyor efendiler. Şampiyonluğa yürüyecek takımı en basit ifadesiyle sikip attınız. Sonra da kalkıp klavyetörlerinize bu takım nasıl yürüyordan tutun da Talha'nın askerlik sorunu vardıya kadar getirdiniz. Sezon başında Kaptan Gökhan giderkende aynısını dediniz. Ama adam bizimle aynı lige gitti.
Yalanları da bırakın. Burgazı da bırakın!
Size canım sıkılıyor efendiler. Şampiyonluğa yürüyecek takımı en basit ifadesiyle sikip attınız. Sonra da kalkıp klavyetörlerinize bu takım nasıl yürüyordan tutun da Talha'nın askerlik sorunu vardıya kadar getirdiniz. Sezon başında Kaptan Gökhan giderkende aynısını dediniz. Ama adam bizimle aynı lige gitti.
Yalanları da bırakın. Burgazı da bırakın!
Adam Gibi Oynayın
2. yarı başladığından beri abuk subuk puanlar kaybettiniz. Şampiyonluk potasından anasının nikahına gerilediniz. Bizlere borcunuz var. Adam gibi oynayın.
Klubeyi de sosyetenin önüne taşımak neyin nesidir? Siz baskı yaratmanın ya da ev sahibi olmanın ne demek olduğundan bi habersiniz. Ama biz değil. Rakip yedek klubesinin yerine göre staddayız yarın!
4 Mart 2010 Perşembe
Seninki Yaptı Bana Sinerji
Bu akşam İnönü Stadı'na girerken içimde iyi bir şeyler olacak hissi vardı. Yeni başlangıçlar hep güzeldir. Zaten öyle olması da gerekir... Her ne kadar takımın iskeleti Fatih Terim'in bir önceki döenmde oynattığı oyuncuların çoğundna oluşsa da, sahada bugün bir hazırlık maçı olmasına rağmen (ki ulusal takımımız bu tip maçlarda sıkmaz, rahat oynar hatta genelde kaybederdi) defans kurgusu Galatasaray'ın geri dörtlüsünde oluşturulmuştu. Biraz şüphe ile baktığım bu diziliş, oyun başladıktan sonra yerini bende bir rahatlığa dönüştü. Emre Güngör bu takımın banko stoperi, kendisinden daha uzun boylu olan Honduras'ın forveti Carlos Costly'den bütün kafa toplarını aldı. Servet'in yerine topu oyuna daha iyi sokabilen bir stoperle oynadığı zaman Emre Güngör daha da iyi oynar gibime geliyor. İleri uçta Mevlüt çok iyi oynadı bana göre, yeteneği ve oyun zekası olan bir forvet her zaman doğru tercih olur. Çünkü bir sonraki hamlesini hesaplayıp öyle oyununu oynaması, Türkiye'nin kanat oyuncularını da aksiyon bölgesine girmelerini sağlıyor. İlk yarının ilk 30 dakikası Emre Belözoğlu topu ayağında fazla tutmayıp, pas trafiğini iyi düzenleyebilse gol o kadar geç gelmezdi. Bu aynı zamanda ilk 30 dakika ileride yeteri kadar çoğalamamazı da neden oldu. Bunu tabii oyunu sıkıştıran ve sert oynayan Honduras'ın taktik anlayışı ile de bağlamak da yerinde olur!İlk yarının tek aksıyan adamı Volkan Şen gibi gözükse de, ulusal takımdaki kaynağım Volkan'ın maç öncesi bir sakatlığının olduğunu ancak bunu bildirmediğini söylediğinden tutuk görüntüsünün nedeni belli oldu. Milli formayı sırtına geçirmenin heyecanı ile böyle bir şeyi yapması mazur gözükse de, sakatlığının arttırmasına da yol açacağından ne kadar profesyonelce bir hareket tartışılır. Sonuç olarak ben bugünkü, milli takım havasından etkilendim. Bir hazırlık maçı olmasına rağmen, tempolu bir futbolla ve 2 golle alınan sonuç ve en önenmlisi sahadaki kazanma azmi bana ilerisi için çok umut verdi. Honduras'ın bu görüntüdeki payı olsa olsa, tipik Orta Amerika takımlarında olan sert ve oyunu sıkıştıran yapısı, kazanmak isteyen takımlara karşı kısır taktiğinden ileri gelebilir.Ancak Türkiye'nin hücumdaki usta ayakaları buna da imkan vermeyince Honduras'ın yapacak da fazla bir şeyi olmadı.Zaten Costa indirsin Suazo kovalasın oyun anlayışı da, Honduras'ı Dünya Kupası'nda hiçbir yere götürmez!
Başlayan bu yeni dönem,yeni bir teknik ekip (her ne kadar Oğuz Çetin bir önceki ekipten miras olsa da bugün onun bile havası farklıydı kenar yönetiminde) yeni bir takımla (kaynağımdan ikinci not size; şu an 65-66 oyuncu rezerve alınmış A Milli takım için) güzel şeylerin ilk kıvılcımları bu akşam yakıldı.
2 Mart 2010 Salı
Adımla Nasıl Berabersem
Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
Bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan
Koşar gibi yürüyüşün
Karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün
Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
Uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatın
Karanlık boşluklarında akıp giderken zaman
Adımla nasıl berabersem öylece beraberiz
Seninle her saat seninle her dakika seninle her saniye
Gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat
Koltuğumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz
Ve sonra her zaman her ölümlüye
Aynı şartlar altında kısmet olmıyan
Gerçekleri görmenin aydınlığı alınlarımızda
Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
Sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın
Atilla İlhan
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)