23 Ekim 2009 Cuma

Rakı Şişesindeki Son Duble


Rakı yalnız başına içilmez, naısl yalnız başına oyun oynanamayacağı gibi... Herkes gider ve az önce ortaya saçılmış oyuncaklar halının üzerinde terk edilmiş durur! Bir heves herkes gitti biraz daha oyanayayım dersiniz ama nafile. Ne arabalar arabadır artık, ne mekanik adamların eline sıkıştırmaya çalıştığınız silahlar silahtır! Ontario Kurtları gemilerine binip gitmiştir. Her oyun arkadaşlığında bir Gamlı Baykuş vardır. Konyakçı olmak zor iştir. Esas oğlanlar ise hep uzun boylu, kaslı ve yakışıklıdır! Her oyun sahasında bir kaç köşeye sinen korkak vardır ve çocuklar eline geçirdikleri her oyuncağı bir gün fırlatır ve yerine oyuncak niyetine başka meşgaleler alır.

Rakı şişesindeki son duble ise ne hikmetse yalnız içilir. Arkadaşınız ya acilen gitmiştir, ya içmeye takati kalmamıştır! Ama ne olursa olsun o son kalan duble yalnız içilir. Ve yaşadığımız her son gibi nedensiz bir hüzün barındırır! Rakıya hüznü yakıştırmamaya çalışsam da, bu meret beni gelir bir yerde hüzne gark eder! Bu beyazın sırrıdır.

Rakı şişesindeki son duble,oyuncakların toplanmasıdır! Hep beraber ne güzel oynanan oyunlar, ev sahibi çocuğun halısında yalnızlaşır! Biraz önce paylaşamadığınız beyaz at sizindir,diğer atlar gibi... Ama ah o atların gittiği güzel ülkeler yok mu! Arkadaşlar da o ülkelere gider... Kovboyların cirit attığı halıda kendiyle başbaşa kalan her çocuk, her mahsun çocuğun yaptığı gibi oyuncak sepetini alır, halının üstündeki her oyuncağı özenle sepete koyar! Sonra da yatağın altına koyar o sepeti. Belki o zaman ortaya çıkar beyazın sırrı... Kim bilir çocuksuz oyuncaklar neler düşünür o sepetin içinde?

1 yorum:

onur dedi ki...

alkislarla...saygilar:)

sabah yeni uyanmisken okudum, herhalde kafam iyi okusam, gider 1 duble koyardim