Bugün maçın ilkyarısında Brezilya'dan dayak yiyen bir Hollanda vardı ve Japon hakemin içine kaçan bir İtalyan halem stili... Tarihimde gördüğüm en kendi topunu oynamaktansa (ki benim için Brezilya öyle bir takımdır, kimseyi sallamaz çıkar oynardı) rakibe göre hareket edelim. Oyununu bozalım. Hatta bugünkü maçta olduğu gibi, Hollanda gibi usta ayakların ve topun peşini bırakmayan oyunculardan kurulu bir takıma karşı oynadığınızda. Vur kır parçala... Topçusu adamı arkadan dirseği ile itince, yere çömelip tarlasındaki mahsulü yanmış köylüler gibi dövünerek bunun faul olmadığını iddia eden bir Teknik direktörün takımından da fazla bir şey beklemezdim!
Ama yemedi tabii ikinci yarı! İyi ki de yemedi... Hollanda önce Felipe Melo bidonun kendi kalesine attığı golle, durumu eşitledi ve tekmeye kafa sokmaya başlayınca işler Hollanda lehine döndü. Japon'un da sert oyuna izin vermesinin farkına varan Hollanda Van Bommel ile Brezilya ortasahısını durdurdu. Sonra da Sneijder yine sahneye çıktı ve işi bitirdi. Ve kuytt'ın harika kafa asisti ile birlikte...
Ve 73'te bidon Melo kendini de yaktı, takımını da... O saatten sonra helva gibi olan Brezilya dua etsin, Huntelaar'a önüne gelen fırsatları değerlendirseydi maç son 10 dakkada tarihi skora giderdi.
Dunga al bu takımını çekil sahneden, hatta mümkünse bir daha böyloe bir Brezilya görmeyelim Dünya Kupası'nda !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder