3 büyüklerde bir karmaşadır gidiyor. Kimi hocası varken hoca arıyor, kimisi hocanın yardımcılarını gönderiyor, kimisi de hocayı gönderiyor. (Gerçi gönderen anlı şanlı Fener medyası ya oraya da gelecez.) Dosdoğru eleştirilerden ilki şu:"Fener Aragones'e İspanya Milli Takımındaki gibi bir ortasaha kurmadı ki! Kadroyu Aragones'in oyun anlayışına göre şekillendirmedi ki! " Evet buraya kadar doğru da, kimsenin aklına gelmez mi imzalar atılırken Aragones'e "Hocam mevcut kadro bu söyle istediğini alalım ya da almaya çalışalım... Senin de tavsiyelerini bekliyoruz!" gibisinden konuşmak... Aynı şey İspanyol için de geçerli tabii. Merak ediyorum yöneticiler ile teknik direktör hangi konuda anlaşır? Neler konuşulur masada? "Hocam kaç para istersin? -2 milyon avro yeter! " Bu mudur? He bir de imzalar atılıp purolar içilirken üstüne bir de Boğaz geyiği döner bunun üstüne. Rakı, şiş kebap...
İşin açıkçası Aragones buraya tatil yapmaya geldi, çalışmaya değil. O yüzden rakı ve şiş kebap kısmı bana daha mantıklı geliyor. Hatırlarsak medyada ilk günler, çok zayıf MTK karşısında alınan galibiyetler ile çok güzel şeyler yazıldı çizildi. En şaşırdığım kısmı da Fener'in Aragones'i alarak UEFA manşetlerine taşınıp, müthiş bir pazarlama ve reklam olanağı sağlandığı yönündeki yorumlardı. Adama sorarlar siz teknik direktörünüzü reklam için mi alıyorsunuz, yoksa takıma top oynatsın diye mi? Kimse sormadı tabii...
İşin özü şu: Aragones Türk futbolunu bilmiyor. Bir çalışması da yok! Yenilgilerden sonra daha yeni çalışmaya başlamıştır. Çalışsa ne yazar elde malzeme yok! Ocak transferlerine kadar takımın başında kalırsa, o zaman belki Fener'de işler değişir.
Son olarak Fenerli medyaya gelelim. Çok yaratıcısınız maşallah:Ara-go-nes! Bir azizsilin de size gerek! Bir kere de bırakın şu abuk başlıkları, 1 yenilgiden sonra hoca yollamaları (bkz: Denizli, Daum,Zico) işinizi yapıp doğru düzgün tahliller yapmaya çalışın! Hoş Gürcan Bilgiç ile Selim Soydan varken işiniz zor ama uğraşın belki bir şeyler yapabilirsiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder