6 Kasım 2011 Pazar

Bayramlık



Değer yargıları, geleneksel bir şey gibi gözükse de aslında insanın kendi yargılarıdır, hepsini topladığınızda toplumun değer yargılarına ulaşıyorsunuz... Türkiye toplumu da değer yargılarından fazlası ile dert çeken bir toplum, değer yargıları bir baskı aracına dönüşüyor bir süre sonra... Senden olmayanın ya da senin gibi düşünmeyenin baskı altına alındığı bir ülke burası. Bayramda olmamız ya da bayramı yaşamamız bile değiştirmiyor tüm yaşananları.
1000 yıl önceki bayramın amacıyla günümüz bayramlarının amacı farklı artık! Kendimizi aldatmayalım; insanların ezildiği, ötekileştirildiği, yoksullaştırıldığı bir toplumda;kimileri kurban eden kimileri de edilen. Ve çoğumuz da kurban...
İsmail olmak için yaşamıyoruz elbet ama bir süre İsmail'leşiyoruz. Kurbanlık insanlar çağına geri döndük. Şimdi barbar olanlarımız, gökdelenlerinde oturup, suratına bile bakmadığı, bakmayacağı insanları kurban ediyor. Vahşi çağlara geri döndük. Çetin Altan'ın deyimiyle enseyi karartmayalım ne de olsa, yalandan da olsa bugün bayram...
İnsanın kurban olmasını engelleyecek, tek şey insanın yine kendisi. Ve insanlık onurunu kurtaracak olan da...
İsmail'lerin azaldığı, ırkçılığın ve yoksulluğun olmadığı bir ülke özlemi ve dileğiyle, Kurban Bayramınız kutlu olsun...

Hiç yorum yok: