31 Temmuz 2009 Cuma

Stad Sorunsalı


TFF 3.Lig 1. grup takımlarından Lüleburgazspor'un Başkanı Siyami Aslan ligin ilk yarısındaki maçlarımızı Edirne'de oynayacağız" dedi.


Başkan Siyami Aslan yaptığı açıklamada, Ak Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan sarıçam'ın yardımları ile 8 Kasım Stadının çimlerinin yenilenmesi için gereken ödeneğin çıktığını belirterek kendisine katkılarından dolayı teşekkür etti.
Aslan "Ödemiş kampı dönüşünden sonra kendi sahamızda sezon açılışı yaparak büyük takımlarından biri ile hazırlık maçı oynadıktan sonra 8 Kasım Stadının çimlerinin yenilenmesine başlanacaktır.Büyük bir ihtimalle ligin ilk yarısındaki lig maçlarımızı Edirne'de oynayacağız..Edirne'de oynayacağımız maçlarımızda taraftarlarımızın bizi yalnız bırakmayacağına inanıyorum" dedi.

1-Be hey efendi şimdi mi yapılır bu?
2-İlk yarı maçlarının hepsini deplasmanda oynamak varken neden Edirne'ye taşınıyoruz?
3-Edirne'ye gidecek insanların benzin paraları ne olacak?
4-Biz takımımız var diye sevinirken,Trakya'dan insanlar Lüleburgaz'a maç izlemeye gelirken şimdi biz kendi şehrimizin takımı için 2haftada bir yollara düşücez! Allah'tan reva mıdır?



Neyse daha kafasını kuma gömen çok Burgazlı varken sizde istediğiniz gibi at koşturursunuz!!! Edirne az gelmiş Keşan'da oynayalım!!!

*italik kısımların dışındakiler Görünüm Gazetesinden alınmıştır.

İhtişamlı Sonlara Hazırlanmak

Tamam iki takımımızda rakiplerini darmadağın ettiler, tabir doğruysa paket edip bıraktılar ama o hücum hatlarına yakışmayan defanslarıyla gruplarda olmasa bile, gruplar sonrası turlarda ağır yenilgiler olabileceğini düşünüyorum. Ama futbol bu gün gelir bizi haksız çıkarır bilemem ama Galatasaray'ın Zan-Servet, Fenerbahçe'nin de Bilica-Önder'le olabileceğini düşünmüyorum. Keza Beşiktaş'ı ele alırsak onların durumunun daha da kötü olabileceğini tahmin etmek çok da zor olmasa gerek.Galatasaray ve Fenerbahçe UEFA Avrupa Liginde görece olarak daha kolay rakiplerle mücadele edecek ama Beşiktaş'ın CL gruplarında iş çok zor.Şimdilik sadece defans yönünden baktım olaylara. Kafamıza eserse diğer mevkiler hakkında da yazarız.

30 Temmuz 2009 Perşembe

Blumer Elano


Sabri'nin saçmasapan frikiklerine son vermesi dileğiyle!

28 Temmuz 2009 Salı

5'te Devre 10'da Biter *

Üzgün Bülent Uygun profili ve hep yanlış verdiği asker selamı!

Bir ara maç değil de komedi skeçlerinin bir araya getirildiği televizyon şovu izliyorum hissine kapıldım. Ne bu Bülent Uygun? Senin oyun anlayışından anladığın ne ola ki? Ersen Martin'i Mehmet Yıldız gibi oynatmak mı? Yerinde oynatmak demiyorum bilerek çünkü o zaman 2.soru açığa çıkıyor: Ersen Martin tek forvet oynayabilir mi ki? Bu soruların cevabını ne maç öncesi vermişsin kendine, ne de daha maçın başında takımının içler acısı halinde bile vermemişsin ki devre arasında -forveti ikileyeceğine- Kamanan'ını oyuna alırken Ersen'i çıkarttın. Defanstaki kademe hatalarını, yanlış yer seçimlerini; bir takım nasıl böyle kötü -ya da saçma- yapabilir ki? Üstelik bu takım geçtiğimiz yıl ligi 2.sırada bitirmiş. Petkoviç ve Hayrettin bugün kötü oynamadılar. Saçmaladılar! Saçmaladılar çünkü en kötü günündeki oyuncu bile arada doğru bir şeyler yapar. Öyle kaleye gelen toplara bakmaz (Petkoviç), yanındaki boş adama bile pas veremeyip topu kaptırmaz(Hayrettin). Maçın en eğlendiğim yeri de, 36.dakikada maç 3-0 iken saha kenarındaki Belçikalı (muhtemelen görevliydi) bir adamın el kol hareketi ile Abdurrahman Dereli'ye, kardeş siz ne yapıyorsunuz demesiydi. (Şöyle peehhheyyy gibi bir hareket)!
Sakallı Ömer bile bu kadar saçma,kişiliksiz bir oyun yüzünden istediği kadar saçmalayamadı gerisini siz düşünün.Geçen hafta izlediğim Tobol bile, en azındna gücünü bilip öyle oynadı. Karakterini oyuna yansıtabildi. Sivasspor'da bu akşam futbolun en basit kurallarını bile yerine getiremeyen futbolcular vardı. Ve onlara üzgün(!) (böyle TRT spikerleri hep olacak hayatımızda)bakan Bülent Uygun efendi, hoş bana göre efendi değil ya neyse...

Gelelim Anderlecht'e, ilerleyen turlarda büyük takımlara karşı ne yaparlar şimdilik kestirmesi zor ama sistemini oturtmuşlar. Takımda sağlam oyuncular var: Bunlardan öne çıkan Boussoufa (ayaklarına çok hakim ve hırslı biy oyuncu), Suarez (bana bu akşam Batigol'u andırdı, o da gezen ve oyunu yönlendiren bir forvet olarak başarılıydı) ve 2 gol atan Sutter. Karşılarındaki ekibi ne küçümsediler ne de kötü oyunlarına karşın alaya aldılar. 90 dakika oyunun temposunu istedikleri gibi ayarladılar ve futbolun yukarda da bahsettiğim basit kurallarını yerine getirip istedikleri sonucu elde ettiler.
Bu yazı Sivasspor'la ilgili yazdığım ilk ve tek şampiyonlar ligi yazısı oldu böylece.

*Başlığı bizim Amerikalı söyledi, ben altını döşedim.

Yaratıcı Aklın Zekası

-Otur evladım SIFIR!!!
Seneye de böyle gelme karşıma!

26 Temmuz 2009 Pazar

Yine Mi Çiçek? -Çiçek Değil Despina...


kur masayı madam despina
kirli beyaz muşamba örtüleri ser
çek sediri asmanın altına
yanında bir ince müzeyyen abla

yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
hamdolsun
taze mi bitti topik
canın sağolsun
amanın yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
hamdolsun
altınbaş kadehe yağ gibi dolsun

gece çok genç, arzular şelale
haber etsek o yare
gelse bomonti'den
şereflendirse bizi
olsak teyyare

Şu şarkıyı bil de, yıllarca gitme Despina'ya, o asmanın altına. Benimkisi başka bir şey işte. Vesile olucak birileri ya da bir şeyler. Öyle bir şeyler. Entererasan şeyler... Neyse, doğum günü vardı gittik, şereflendirdik. Bir sürü insanla tanıştık. Bugünlerde zaten tek yaptığım iş o! Birileri ile tanışıp muhabbetin bir yerine dalmak. Ne çok hayat var, bunların anlatılacak hikayeleri de var tabii yanında. Dün gece çok güzeldi. Senede birkaç kez kaçmak lazım buraya. Notunu alıyorum beynimin içine.

21 Temmuz 2009 Salı

Highlander


Türkçeye İskoçyalı olarak çevrilmiş serinin ilk filmini nihayet buldum. Diğer iki filmi izlemiştim. Yarım kalan ilk film vardı sadece izlemediğim.Vize sonrasını iple çekiyorum.(Fly aka sinek listemdeki diğer bir filmdir.)

2016

Türkiye, Yunanistan'la beraber yaptığı 2008 başvurusundan sonra tekrar Avrupa Şampiyonası için başvurdu bilindiği üzere. Bu başvuru kapsamında UEFA yetkilileri, ulaşım sorunu yaşanmayacak şekilde çeşitli kentlerde biri 60 bin, biri 50 bin, biri 40 bin, dördü de 30 bin kişilik kapasiteli, kriterlere uygun toplam yedi stat inşaa edilmesini istedi.

Buraya kadar herşey doğal ama bu stad yapılacak yerlerin arasında nedense bu ülkenin Avrupa Şampiyonasına katılmasına sebep olan toprak parçası olan Trakya yok. Tamam ben demiyorum ki Kırklareli olsun ya da ne bileyim başka bir yer. Bu ülkenin geçmişinde önemli bir yeri bulunan, Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmış Edirne'nin bu şehirler arasında adı geçmemesi benim canımı sıkıyor.

Şimdi UEFA'nın da isteklerini gözönüne alarak bir daha bakalım Edirne'nin bu işi yapıp yapamayacağına. Neydi UEFA'nın istediklerinden biri ulaşım sorunu. Edirne hem E-85 ile olsun hemde avrupa otobanı ile olsun İstanbul'a bağlıdır. Hele ki otobandan Edirne'ye gitmek, Yeşilköy'de uçaktan inip karşıya geçmekten daha kolaydır.
Altyapı sorunu dersek ise Edirne son 5 senedir muhteşem bir atılımın içinde.
Şehiriçi ulaşım, evet şu anda sorun gibi görünebilir ama eğer turnuva buraya gelirse çözülmeyecek mesele değil.
Konaklama sorunu ise dediğim gibi hem İstanbul'un yakın olması hem de Kırkpınar'dan tecrübeli işletmeciler için çok da zor olmayacaktır.Bunun yanına Trakya insanın misafirperverliğini de eklemek lazım.
Şehrin tarihine,tarihi eserlerine gelirsek ise pek anlatmaya gerek yok sanırım.Koca Sinan'ın ustalık eseri Selimiye orda dururken kimse pek laf edemez sanırsam.


En büyük etken bence ciğeri olmalı Edirne'nin. Tadanın bir daha başka ciğerlere burun kıvırdığı ciğeri.

Bütün bu kadar şeyden sonra, Türk Futbolunda üvey evlat muamelesi gören Trakya'nın Edirne ile bu projenin hakkından birçok şehirden daha çok geleceğine ben canı gönülden inanıyorum.

20 Temmuz 2009 Pazartesi

Kaptan

Sen ne güzel Beşiktaşlı'ydın... Mekanın cennet olsun.

19 Temmuz 2009 Pazar

Ronaldo!


Ronaldo tektir!!!

O Kadın

Güzel başlamışken saçma sapan yerden bağlandı film. Yaz sıcağında dışarı adım atamazken,okul bitirme telaşındayken kafa dağıtmak için iyiydi yinede. Zaten Sezen Aksu şarkıları yetiyor da, hikayeyi yine de havada kalmaktan kurtaramıyor.
Film geneliyle vasat olsa da, bazı sahnelerde bazı bakışlar,mimikler çok şey anlatıyor.

16 Temmuz 2009 Perşembe

Frank Rijkaard'dan Denzel Washington Olur mu?



Arda'dan İniesta olur mu? Galatasaray Barcelona'nın sistemine nasıl adapte olur? Rijkaard teknik direktörlüğe getirildiğinden beri Türk basınında ve blog aleminde durup durup dönen konular (dolayısıyla sorular) bunlar... Bana göre kabak tadı verdi çoktandır ama ben çoktandır futbolla ilgili bir şeyler karalamıyorum buraya. Vesile olan da sezonun ilk resmi maçına Galatasaray'ın bu akşam çıkıyor oluşu.
Ne gerek var böyle karşılaştırmalı analizlere anlamam doğrusu. Karşılaştırmalı o kadar akedemik konular, yaşamsal öneme sahip şeyler var ki; tüm Türkiye Galatasaray'ın Barcelona ile sistemsel yakınlıklarını özelliklerini tartışıyor. Cart diye söylüyorum o zaman, Rijkaard Barça'daki sistemi burada oturtamayacak bir başka ifade ile aynı şekilde oynatamayacak Galatasaray'ı! Kağıt üzerinde 4-3-3 yazarsınız ama işin sahada farklı şeylere dönüştüğünü görürsünüz. Bence Rijkaard Türk futbolunda sistemlerin kırılgan olduğunu çabuk farkedecektir ve şu Galatasaray-Barcelona karşılaştırmasını ortadan kaldıracaktır. Avrupa'da neredeyse 10 yaşından beri oyun sistemlerini gören bir futbolcu ile hala nereye ne için koştuğunu bilmeyen bir Sabri ile geri dörtlünün hem ileri hem geri farklı görevlerini, sistem içinde yapmaya çalışamayacağını görmek için kör olmanız gerek.
He gelelim şu Arda'dan İniesta olur mu geyiğine... Ben bir futbolcunun neden başka bir futbolcuya benzemek zorunda olduğunu bir türlü anlamam. Tribünde çekirdekçi tayfa yorumlamalarıdır bunlar... "Te be bizim kızan aynen İniesta!" Bırakalım böyle cıvık yorumaları lütfen! Arda Arda'dır! Onun da kendine has bir stili var, oyun zekası var, yeteneği var. Var oğlu var... Şu yaşıma kadar çok isimler duydum ve izledim Avrupa'da takımlarında çatır çatır top oynarken, Türkiye'de rezil olduklarını... İniesta ile Arda'yı tartışacağınıza, bir önayak olun da altyapıdan takımlara olan katkısızlığı inceleyin.
Gelelim başlıktaki soruya... Şu karşılaştırmalardan,analizlerden öyle şeyler okudum ki; olur abi niye olmasın? Rijkaard saçları kestirip, şöyle de bir vücut yaptı mı, gelsin Holivud gelsin Bolivud...Şaka bir yana. Hadi yeter artık bırakın şu karşılaştırmaları!

Bakma Yüzüme-Dorian



hep aynı düşün peşinde
söyle ne var içinde?
beni yolsuz yoz bıraktın?
kaybolduk gittik işte
hep arar hiç bulmaz olduk
güneşin battı yokolduk
içinde ne varsa söyle
yeterki bakma yüzüme
biraz nefes al ve dinle
biraz nefes al ve...
bakma yüzüme,inat sende
kabullenme,hiç dinleme(konuş benle)

Gitar ve davulun kombinasyonları müthiş... Sözler güzel... E bir parçadan daha ne istenebilir ki? Üstelik klip de iyi kotarılmış.

15 Temmuz 2009 Çarşamba

11 Temmuz 2009 Cumartesi

Yorumsuz

Lüleburgazspor Hasan Doğan Halı Saha Tesisleri'nde yapılan genel kurul toplantısı İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Divan kuruluna Tayfun Gülereşi, Ferit Koral ve Tuncay Akgün'ün seçilmesinin ardından, yönetim kurulu faaliyet raporu, gelir gider raporları, denetim kurulu raporu okunup, bütçe sunumu yapıldıktan sonra oybirliği ile kabul edildi.

Genel kurulda bir konuşma yapan takımın eski yöneticilerinden Avukat Ahmet Zeki Kılavuz, takıma Lüleburgazlılar'ın sahip çıkmaları gerektiğini ifade ederek, ''Yerel yönetimden hiçbir şekilde destek alamıyoruz. Bu yükü tek başımıza taşımak çok zor oluyor. Lüleburgaz halkının bize bu yükü taşımada yardımcı olmalarını istiyoruz'' dedi.

Daha sonra konuşan Kulüp Başkanı Siyami Aslan da,''Geçtiğimiz sezon bizim için çok iyiydi. Takımın yükselme grubuna çıkması büyük bir reklam olmuştur. Şu an takım olarak iyi durumdayız. Kurduğumuz kadroyu dağıttığımızı düşünenler olabilir. Ancak bu geçtiğimiz sezon kurduğumuz kadroyu da bu şekilde kurduk. Kadromuza yine genç futbolcular katacağız. Kesinlikle yaşlı oyuncu düşünmüyorum. Geçen sezon olduğu gibi yaş ortalamamız yine 21-22 olacak'' şeklinde konuştu.

Tek liste ile yapılan seçim sonucunda başkanlığa yeniden Siyami Aslan getirilirken, yönetim kurulu üyeliğine Abdurrahman Gürkan, Hüseyin Bilgiç, İsmail Kırılmaz, Kazım Gürbüz, Mesut Yarim, Murat Özyürek, Selahattin Tiryaki, Hasan Lukoğlu, Yaşar Özçiftçi, Mustafa Güneş, Zafer Girgin, Abdullah Kandemir, Tuna Çetin, Necmi Seferoğlu ve Cemal Bektaş seçildi.


Söyleceklerimizi burda söylemişiz zaten!!!

Gerçek Efsane


İster kazansın, ister bitiremesin! Bu saatten sonra farketmez! İnsanlara hala inanç pompalıyor!

Benim kahramanım sensin Lance!!!

10 Temmuz 2009 Cuma

#10


Bir Galatasaray klasiği!

Hayırlısı olsun kaptanlığın Galatasaray Fenomeni!!!

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Yazık


Bu ülkenin en büyük sanayicilerinin, işadamlarının harbiden yapacağı çok iş yok ki kamyonla para verdikleri halde gelmeyen adamların peşinden koşuyorlar.
Bu Poulsen denen adam kim ki Ali Koç ayağına gidiyor yahu...
Ferrari transferi ise ayrı bir olay.İyi stoperdir kesinlikle laf söylemem ama Zapo çok daha iyiydi bence.Daha Zapo'nun 1senesi dolmadan bir 4milyon avro daha harcadı Beşiktaş stopere.Elindeki milli takım stoperinide tutamayıp hemde. Neresinden güçleniyor bu defans?
Keza Ferrari'de de aynı olay,koca Beşiktaş başkanı adamın ayağına gidiyor.

Ama ne kadar sinirlenirsem sinirleneyim transfer dönemi çok eğlenceli beeee...

Erçağ


Bir oyuncunun gelişimini, sezon içinde ki duraklamalarını da izlemek. O oyuncunun daha yukarılarda olması gerektiğine inanmak...
İşte ben Erçağ için bunları düşündüm.3.Lig'in onun yeteneklerine ters olduğuna inandım hep.Şimdi en üst seviyeye en yakın yerde.Bir zamanlar Mehmet Şen'in yaptıklarını yapıp, kendini İzmir'e kanıtlamaya gitti.
Mehmet'le arasındaki fark ise; Erçağ'ın daha fizikli ve son vuruşlarının daha iyi olması.Tabi Mehmet'in de hızı her türlü iyidir.
Şimdi yeşil-kırmızıdan yeşil-kırmızıya giden Erçağ'a başarı dilemekten başka birşey gelmiyor elden.
Yolun açık olsun Burgaz'ın Drogba'sı!

Karar Bize Ait



Nedendir bilmem çok sevdim bu şarkıyı...

5 Temmuz 2009 Pazar

"15"

Rekor da anca böyle bir maçla kırılırdı... Teşekkürler şampiyon.

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Kalbinden Vursun-Özge Fışkın

gördüğüm birini bir an için sen sandım
yürürken başıboş, boş sokaklarda
sonra gülümseyip içimden adını andım
malesef bıraktıgın binlerce gün uzaklarda

eğer, eğer bir şeyler söyleseydin
keşke, keşke yanımda kalsaydın
eğer, eğer ben öyle demeseydim
keşke, keşke sen korkmasaydın

bizim aşkımız; "maalesef", "keşke", "eğer"
ama olsun, olsun, her şeye değer
bu şarkı içimden izin ver senin olsun
binlerce gün sonra seni bulup kalbinden vursun

hangi rengi seversin, ne yer ne içersin
nelere gülüp, kimlerle gezersin
sen içimde ölmeyen hayal kahramanı
oturup konuşmak için şimdi tam zamanı

eğer, eğer bir şeyler söyleseydin
keşke, keşke yanımda kalsaydın
eğer, eğer ben öyle demeseydim
keşke, keşke sen korkmasaydın

bizim aşkımız; "maalesef", "keşke", "eğer"
ama olsun, olsun, her şeye değer
bu şarkı içimden izin ver senin olsun
binlerce gün sonra seni bulup kalbinden vursun

3 Temmuz 2009 Cuma

İrlanda'lı Olmak


-Bilmeni isterim ki kalmak zorunda değilsin.Yürütemeyeceksek bırakan sen olmalısın.Çünkü ben yapamam.İrlandalı'yım ben!Ömrümün sonuna dek hata yaptığımı düşünür dururum.


Collin Sullivan(Matt Damon), köşeye sıkışmaya başladığı noktada bir de ilişkisindeki sorunlar eklenince İrlandalı olmanın başka bir açısını gösterir bize...

2 Temmuz 2009 Perşembe

Uyarılar



1. insan dediğin saçaktaki
güvercinin farkında olacak
ve bir çiçek açacak kendince.
bu aşk var ya bu aşk.

dikkat!
yangında ilk kurtarılacak.
Seni de yaktılar orada Altınok! Ve sen bu şiiri yayınladığında sene 1978 idi. (Yerleşik Yabancı) Kurtaramadık seni,sadece anabiliyoruz diğerleri gibi...

Unutma!!!


Daha Kuleli'yi otel yapmaya çalışadurun!
Ama biz Sivas'taki oteli unutmayacağız!

Kader


Sağ gösterip sol vur! Kelebek gibi uç, arı gibi sok!

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Yaz Şarkısı



ah o yazlık sinemalar, kapı önü akşamları
saksıda son sardunyalar, avluda el yazmaları

ah ne kahraman ne cesur, ne güzel çocuklardık
her yeni günü ümitle nasıl kucaklardık
ah kaldırımlar biliyor, bi devir muhteşemdik
güz güneşinden hüzünlü, ilk yazdan şendik

hem utangaç, hem hevesli mektepli sevgililerdik
pek kırılgan pek acemi, bi söyler bin gülerdik
hem utangaç, hem hevesli mektepli sevgililerdik
pek kırılgan pek acemi, bi söyler bin gülerdik

o pürtelaş piyasalar, ilk sevda ilk gözyaşları
yolları hep gurbete bağlar, ah o gönül şarkıları

söz: Sezen Aksu-Yelda Karataş
beste: Ara Dinkjian

Yaz şarkısıdır... Biraz da lise yıllarına özlemdir... Ama sardunyalar (annemin çiçekleridir) işte o sadece yaza aittir...

Taşrada işler karman çorman yine... Bünyeye iyi mi geliyor taşra, yoksa bencilce bir kötülük mü yapıyor bana bilemiyorum!

Yeni Sezon-Gruplar-

Lüleburgazspor'un yeni sezonda hangi grupta mücadele edeceği belli oldu. 1.Grupta yer alan Lüleburgazspor'un bu sene yanında bir Trakyalı ekip daha var:Çerkezköyspor. 3.Lig 29 Ağustos'ta başlıyor.

1.Grup
Lüleburgazspor
Çerkezköy Belediyespor
Alibeyköyspor
Gaziosmanpaşaspor
Küçükköyspor
Bayrampaşaspor
Bandırmaspor
Nilüferspor A.Ş.
Balıkesirspor
İnegölspor
Oyak Renault