9 Mart 2009 Pazartesi

Hani benim gençliğim? Yok yok gençliğimin baharındayım ben..

Kronik kararsızlığıma, nur topu gibi bir kronik depresyon hali eklemişim ki tadımdan yenmiyor.
Ağzımdan düşürmediğim iki cümle oldu bu başlık.Ne yer ne içerim, benim halim ne olur, aşık olsam, manitayla herşey biter mi?Hani benim gençliğim... vee noolmuş ulan daha gençliğimin baharındayım nidaları..
İkibindokuz sayıyla(2009) bana iyi gelmedi.Sevdiklerime de gelmedi.Çok nadir olan dostlarımdan biri, aklıma gelince bile gözlerimi dolduran dişlerimi sıkmama neden olan öyle büyük bir acı yaşadı ki, hala boğazımda bir düğümle dolaşıyorum.
Herşey iyi gibi davranmaktan, saçma optimist tavırlardan gına geldi.Kendimden uzaklaşıyorum gittikçe.Üzgünüm diye üzgün mü durmalıyım, yoksa saçma saçma neşeli hareketlerle kendimi yorup iyice hayata mı küsmeliyim?
Taha' mız gitti...Halbuki 15 sene süren arkadaşlığımızın son 5 senesi gözümüzün içine baka baka konuşmuştuk.O pesimist çocuk iletişim kurmaya başlamıştı ki yükselen neşesinin tadından yenmezdi.Olmadı..O ruh haliyle bizi böylece bıraktı,aniden, bir facebook mesajından sonra...
Sevgilim beni terketti, terketmek zorunda kalmış dediğine göre, sevgili miydi onuda hiç bilemedim, altı sene insan ne kadar sevgili olur?Aşkın ömrüde üç sene değil ayrıca, 15 yaşımdan beri aşığım.Birini çok sever, ona hep aşık kalırım.Kambur gibi birşey insanın sırtında.
Ve bu 2009 yüzünden-gidişi olur dönüşü olmaz umarım- canım memleketimdeyim.Süre uzun olduğundan, kendisi benim için canın çıksın kasabası oldu.Halbuki ne severim.İlk burda aşık olmuşumdur!!,her sokağında ayak izim vardır ve muhtelif yerlerine işemişimdir.Başıma ne geldiyse-iyi kötü- ilk önce hep burda başıma gelmiştir.Neyse işte ön hazırlık aşamaları hep buradadır ama artık tüm bağım kopmak üzere.Kendisinden o kadar sıkıldım, ve benim onu sevdiğim kadar sevmedi beni bir türlü.Biraz daha üzerse okulumu,lise bahçesini, üst geçidi,terasını, lokalini, yetmedimi Edirne bayırını al başına çal deyip terk edeceğim.Benim insanlarım artık burada yoklar, başkalarının olmuş gibi.Kendimi dizginlemesem herkese bir tokat atıp nasıl Burgaz'lı oldunuz, hiç burada böyle böyle şeyler yaptınız mı deyip listemi sıralayacağım.O kadar farklı benim Burgaz'ımla burada yaşayanların Burgaz'ı işte..
Neyse en nihaytinde bir merhaba yazısı bu Trakya Ateşi'ne...
Beşiktaşımın bir türlü dark side dan çıkamayışından falan şimdi bahsetmeyeceğim, o ayrı bir yazı konusu.Burgaz'ı terk eder ayak merhaba efendim.Umarım burada yaşıyordur benim kasabamın insanları.Gençliğimizinde baharındayız.
yoksa hani benim gençliğim miydi blanka:)




P.S: Bir lokal taburesinde yazılmıştır.

Hiç yorum yok: