5 Ağustos 2010 Perşembe

Broken English


Bazen aşkı arayanlar ve aşktaki sihiri arayanlar olarak ikiye ayrılırız. Ne bazeni bence her zaman öyleyiz... İçimizde bi sihir taşıyoruz işte ama o dünyevi koşuşturmaca içinde önmüze ne konursa yemek zorunda kalıyoruz. Bence bu filmin tek hikayesi bu, Nora (Parker Posey) aşkı arayanlardan değil ve sihiri Fransız Julien (Melvil Poupaud)' in peşinde Paris'e giderek buluyor.Nora'nın anskiyite bozuklukları, New York'taki mahalle baskısına direnişi(tabii ki evlenmesi üzerine) ve işini sevmememesi... Hangimiz hayatımızda Nora olmadık ki? Aşkı aramak diye bir şeye inanmadım ancak aşktaki sihiri aramaya hep inandım... Bundan dolayı, bu filmi sevdim ben!

Ayrıntı notu: Bir kadının depresyona girdiğini nasıl anlarsınız. Yüzde 70 indirime giren bir çanta dükkanın değil içine girmek, vitrinine bile bakmadan geçtiğini görmektir.

Hiç yorum yok: