11 Haziran 2010 Cuma

Gün 1: Ve Tanrı Vuvuzellayı Yarattı


-İzlediğim açılış maçları genelikle sıkıcı olurdu ama bu maç eh işte biraz heyecanlıydı diyebilirim. Ancak o alet yok mu, bizim kaba zurnadan beter! Yanına çalarken bari davul falan koyun... Her Meksika atağında televizyonun sesini kıstım bu Vuvu yüzünden!
-Sakallı Ömer de geri döndü ama ne dönüş.Daha maç başlarken Özbek hakeme salladı. Bilmiyorsan konuşmayacaksın. Ofsayt kamerasına takılması da, ne kadar Türk işi(!) yorumcu olduğunu gösterdi yine yeni yeniden. Anlatacak bir şey bulamayınca: "hımm o pozisyon ofsayt kokuyor, tekrar bi gösterirlerse bakalım" cılıkla bir yere gidemeyiz. Musa Çözen de yok rejide, Ömer! Kendine gel.
-Güney Afrika fiziğe dayalı futbol oynuyor. Brezilyalı hocaların en tipiği Pareria'nın, bu oyun anlayışı ile bu takımdan ne olur açıkçası bilmiyorum. O kanatlar neydi, daha doğrusu kanatsızlık! Dos Santos ilk yarı Afrika çöllerinde fil avlayan turistler gibi gezindi durdu. Çok boş alan verirken gol yememeleri de şanstan başka bir şey değildi ilk yarıda... Şabalala iyi vurdu, pozisyonda ofsayt yok uzak noktadaki Meksikalı bozdu.
-Meksika ilk yarı kanatlardan iyi geldi. Özellikle Dos santos müthiş işler yaptı ancak Galatasaray'daki şanssızlığı gibi ona ayak uyduracak bir ortsaha ve forvetle oynamaması, yarattığı pozisyonların harcanmasına neden oldu.Efsane Blanco'yu da oyuna aldılar ya, bu Amerika kıtasında var bi garip haller... İlla bir tane baba,abi topçu koyarlar kadroya.

2 yorum:

Oski dedi ki...

Lanet,nefret,iğrenç,tiksinç bi meret...Böyle rahatsız edici bi kültür öğesi olamaz...

blanka dedi ki...

valla Anam'ın yorumu neden arı vızıltısı çıkıyo oldu. Ama devre arasında da dediğimiz gibi Dos Santos'a uyucak bir adam çok şey değiştirir. Hem bizde hem Meksikada.