5 Ekim 2009 Pazartesi

The Damned United


Bloglarda ardarda gelen The Damned United postlarına daha fazla duyarsız kalmayıp(bağlantıyı kotasıza çevirmenin de verdiği rahatlıkla) bende bir izleyeyim dedim.

Öncelikle film hakkındaki yorumum oyunculuklar cidden çok başarılı. Maçların sinema ekranına aktarılışı çok güzel neredeyse daha önce görmediğim kadar.

Brian Clough ve kariyerine gelirsek; Aceto'nun dediği gibi Wikipedia'dan araştırdım. Olmaz denenleri başarmış bir adam. Böyle bir adamın sadece tek bir tokalaşma olayını mesele edip kendi prensiplerine ters gelen bir takıma gitmesi bana kalsa insan hırsının en üst noktasıdır. Ki Brian Clough'nun yaptığı soyunma odası konuşmalarının büyük kısmını ''Eski Açık Sarı Desene''den hatırlar her Türk seyircisi. Bizim için yadırganıcak birşey değil sanırsam gaz vermek soyunma odasında.
Peter Taylor olayına gelirsek, kesinlikle futbol için yaratılmış bir insan görüntüsünde.Hemen insanın kanı kaynayıveriyor. Hele ki yıllardır menajerlik oyunlarında 2.lig takımlarını en üst basamağa taşımaya uğraşan biz Türk gençleri için.Bu adamı gördükten sonra sanırım Eidos'un ilk nenajerlik oyunun ilhamı bu adamdır diyebiliriz.Öyle ki koskoca Brian Clough, Peter Taylor ile yollarını ayırdıktan sonra oyuncu transferi konusunda başarılı olamıyor.

Neticede izlediğim en güzel futbol filmiydi. Keşke böyle örnekler çoğalsa...

Blogu takip edenlere son bir soru, belki bir bilen vardır;
Alttaki resimde iki takım Charity Shield maçına önlerinde teknik direktörleri,ellerinde kupaları ile çıkıyorlar Wembley'e. Bu uygulama hala devam ediyor mu acaba?


Hiç yorum yok: